-
1 bulmak
В1) находи́ть; достава́ть, получа́ть2) открыва́ть, изобрета́тьakşamı bulmak — дожда́ться наступле́ния ве́чера
4) находи́ть, счита́ть, полага́ть5) выступает в роли вспом. глаголаson bulmak — конча́ться, заверша́ться
şifa bulmak — вы́здороветь, попра́виться
vuku bulmak — случа́ться, происходи́ть
-
2 son
коне́ц (м) после́дний* * *1.после́дний, коне́чный; кра́йнийson dakikada — в после́дний моме́нт, в после́днюю мину́ту
son defa — в после́дний раз, раз и навсегда́
son haberler — после́дние изве́стия
son nefes — после́днее дыха́ние, аго́ния
son nefesini vermek — умере́ть
son sınıf — выпускно́й класс
2.son vagon — кра́йний / после́дний ваго́н
1) коне́цson bulmak — конча́ться, заверша́ться
son[un]a erdirmek — зака́нчивать, заверша́ть, доводи́ть до конца́
sona ermek, sonu gelmek — конча́ться, заверша́ться
sonunu getirmek — око́нчить, довести́ де́ло до конца́
son kozunu oynamak — испо́льзовать после́днюю возмо́жность
son vermek — прекраща́ть, зака́нчивать, положи́ть коне́ц
kışın sonu — коне́ц зимы́
mevsimin sonunda — в конце́ сезо́на
2) анат. после́д, плаце́нта••son pişmanlık fayda vermez — посл. по́зднее / запозда́лое раска́яние по́льзы не прино́сит
-
3 son
1.коне́ц, фина́л; после́дствие, результа́тson bulmak — конча́ться, заверша́ться, зака́нчиваться
sonunu düşünmek — ду́мать о после́дствиях (принимая меры предосторожности)
2.1) после́дний, коне́чный; кра́йнийson cihan harbi — после́дняя мирова́я война́
son sınıf — выпускно́й класс
son söz — заключи́тельное сло́во
2) по́здний, запозда́лый◊
son derece — кра́йний, чрезвыча́йный◊
son günlerde — неда́вно, на днях; в после́днее вре́мя
См. также в других словарях:
son bulmak — bitmek, tükenmek Dallar uçlara doğru gittikçe inceliyor, gecenin karanlığına karışarak son buluyordu. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
son — sf. 1) Şimdiki zamana en yakın zamandan beri olan veya bu zamanda yapılmış, olmuş olan, ilk karşıtı Gündüzün son ışıklarıyla beraber sanki odadan eşya da çekiliyordu. P. Safa 2) En arkada bulunan Son vagon. 3) Artık ondan ötesi veya başkası… … Çağatay Osmanlı Sözlük
inkıraz bulmak — batmak, çökmek, dağılmak, yok olmak, son bulmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
abes bulmak — (bir şeyi) gereksiz, saçma sapan olarak kabul etmek Annem eniştemizin bu son sözlerini dinlemeyi artık abes bulurdu. A. Ş. Hisar … Çağatay Osmanlı Sözlük
sona ermek — son bulmak Kavga âdeta göz yaşları içinde sona eriyordu. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
hitâm — (A.) [ مﺎﺘﺧ ] 1. son. 2. son bulma. ♦ hitam bulmak son bulmak, bitmek. ♦ hitâma erdirmek bitirmek, sona erdirmek. ♦ hitâma ermek sona ermek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
münteha — (A.) [ ﺎﻬﺘﻨﻡ ] son. ♦ müntehi olmak sona ermek, son bulmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
çökmek — nsz, er 1) Bulunduğu düzeyden aşağı inmek, çukurlaşmak Toprak çökmek. Yol çökmek. 2) Üzerinde bulunduğu yere yıkılmak Tavan çökmek. Döşeme çökmek. Ev çökmek. 3) e Çömelmek Suyun başına çöküp ellerini, yüzünü yıkamaya koyuldu. H. F. Ozansoy 4) e… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dağılmak — nsz 1) Toplu durumdayken ayrılıp birbirinden uzaklaşmak Yolcular artık yavaş yavaş dağılıyorlardı. H. Taner 2) Değer ve birimler belli etkenlerle, oranlı olarak bölünmek 3) Parçalanarak yayılmak, ufalanmak Kentin eski merkezindeki evler… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kalkmak — nsz, ar 1) Gitmek üzere yerinden ayrılmak Niye kalktınız, biraz daha otursaydınız. 2) den Oturma durumundan dik duruma gelmek, doğrulmak Annem yerinden kalktı, yanıma geldi, bir kolunu uzatarak omzuna doladı. H. Z. Uşaklıgil 3) den Uyanarak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
nihayetlenmek — nsz Bitmek, son bulmak, sona ermek … Çağatay Osmanlı Sözlük